
Pisagor’un sayılar evreni, mutlak tek bir olan monad, mutlak tek iki olan duad, mutlak tek üç
olan triad ve mutlak tek dört olan tetrad’dan oluşur. Aslında bunların herbiri, yani monad,
duad, triad ve tetrad mutlak tek olup, bu teklikler tekrar tekliği doğurur ve her bir mutlak tek,
kendisini izleyen mutlak tekin niteliğini ortaya çıkarır. Metafizik anlamda Pisigor’a ait sayılar
evreninde, simyasal deyimlerle Monad her şeyin nedeni ateş elementidir. Triad, yaradıcı su
elementi olup, ateş elementinin zıddıdır. Duad, hava elementi, Tetrad ise toprak elementidir.
Örneğin su elementinde, üç ateş elementi bulunur. İki ateş elementi bir hava elementidir. İki
hava elementi aslında bir toprak elementidir. Su elementinde, ateş elementi ve hava elementi
beraber bulunur. Toprak elementi ise, ateş ve su elementleriyle beraber bulunurlar. Bütün
elementler, Monad nitelikli ateş elementinin, Triad nitelikli su elementiyle ilişkisinden oluşurlar. Su elementinden ateş elementini alınca geriye hava elementi kalır. Su elementine
ateş elementini ekleyince toprak elementi elde edilir. Bu nedenle, üçlüğü içermeyen hiç bir
element, Pisagor’a göre aslında gerçek element değildir.
Kadim bilgeler, yaradılışın ve varlığın bilgilerini sembolik olarak saklamışlar, sayı sembolizmi
kapsamında bu bilgileri adım adım geometrik sembolizme dönüştürerek, mutlak var olanla,
maddenin yada cisimlerin, kısaca görüntüsel dünyanın, ilişkisini bizlere ulaştırmışlardır.
Kadim bilgelere göre bir eşkenar üçgende, idrak edilemez nitelikli ilahi birin etrafında yer alan 9 sayı, büyük dokuzlu küme, Heliopolitan gizemidir. Kabalistik olarak 9 melekle çevrelenmiş ismi telaffuz edilemeyen tanrıyı simgeler. 1+9 birimli eşkenar üçgen mistik Tetraktis olarak bilinir. Mutlak birin etrafında yer alan eşkenar üçgen sembolizmi, ilk olan, gerçek olan, anlaşılır ve kavranılabilir, sembolizmayı verir. Bir başka deyimle, 1+9=10 dekadik üçgen, metafizik kavramlıdır. Henüz canlandırıcı olmayan, belirgin olmayan mutlak birin sırrını bize açıklayan bir semboldür. Tek kavramını onu bölerek ve parçaları birbirleriyle karşılaştırarak algılayabiliriz. Yaradıcı işlevin süreci yalnızca bölünme yoluyla ve kozmik kaynak Tek’in bölünmesi hipoteziyle gerçekleştirilebilir. Kendi doğasının etkisiyle, mutlak homojen, kendini iki heterojen duruma böler. Nitelik farkındalığı, başlangıçta niceliksiz nitelik olan düaliteyle, tanımlanamayan niceliği verir. Mistik ternary’nin özü işte budur. Teklikte ikilik. Baba ile kutsal ruh ve oğul. Bunlar mistik üçte ikidirler, yani trinitede düalitedirler. Bu ikişer ikişer bire eşit olan trinite’nin gizemidir. 2/3’ün mistik sayısal değeri 1'dir. 1 olması için çaprazı ile çarpılması gerekir. Zira (2/3)(3/2)=1’dir. Ancak bu durumda elde edilen 1, noktayla sembolize edilen bir değildir. Artık o düzlemsel birdir.

Öte yandan canlandırıcı veya belirgin olarak isimlendirilen Pentaktis’de, 1+2+4+8‘den oluşan
15’in üçgeni canlanmış, belirginleşmiş olmanın sembolüdür. Pentaktis’de mutlak birin 3’lü
doğası, 12 adet burçlar kuşağıyla çevrelenmiş, saklanmıştır. Pentaktis canlandırıcı,
belirginleştirici, dirilticidir. Diriltici olan mutlak bir, can verir, onun 12 çehresi ise
hareketlendiricidir. Heliopolis gizemi bize mutlak biri ve 9 ilkeyi; Memphis gizemi ilk üçlüyü
ve metafizik ilkeleri; Thebes gizemiyse, Pentaktisi ve 15 Neter’den oluşan büyük 9’luyu;
sayıların, ölçümlerin ve zamanın üstadı Thoth’sa kutsal üçgenler, mistik Tetraktis ve
Pentaktisi verir. Heliopolis-Memphis-Thebes gizemleri, mistik Tetraktis ve Pentaktis
sembolizmaları sonunda basitçe içiçe geçmiş 2 eşkenar üçgen sembolizmasıyla da belirtilebilir.